Bu devirde, çok acayip işler peşinde koşuyoruz. Önce çocuk kalbinde, dünyasında, hayalinde zaten yeri olan şeyleri, onu eğiteceğiz, yetiştireceğiz, büyüteceğiz diyerek acımasızca yok ediyor sonra eksik kalan her şeyi en olmaması gereken biçimlerde o çocukların kişiliklerine geri yüklemeye, tabiri caizse tıkıştırmaya çalışıyoruz. Çocukları, kendimizden kurtarabilsek fıtratları gereği düşe kalka da olsa bu idrake zaten ulaşacaklar. Onlara, kendi künhüne varamadığımız o kadar çok şeyi zorla öğretmeye çalışıyor, onları çocuk olma halinden o kadar uzakta tutuyoruz ki bir yerden sonra öğrenemiyorlar. Bizden öğrenmeyi zaten istemiyorlar.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?